~Miyav~

20 Temmuz 2010 Salı

Kendini bulamayan adam - 1

Bu sabah İstanbul’un yağmurlu yüzü ile uyandım. Kuş cıvıltıları takip etti yere damlayan su taneciklerinin seslerini. Farklı bir yerde uyandığımı farkettim bu sefer, evimin huzurundan uzakta, başka bir evde.

Gözlerimi açtım, etrafıma bakındım. Aslında fazla değişen bir şey olmamıştı. Telefonuma baktım. Hala Avea –Şişli- yazıyordu. Halen dünyama yakındım. Aynı ülkede nefes alıyordum. Aynı şehirde geziyordum.

Tarih garibime gitmişti, 5 yıl ilerisine ayarlıydı, hatta tam 5 yıl. Düzelttim.

Çalışma masam vardı yatak odamda, üzerinde de bir adet laptop. Fakat benim kullanabileceğim bir masadan çok daha sadeydi. Dolap ahşap ve aynalıydı, boyum kadar uzun bir ayna vardı dolabın üzerinde. Bütün oda inanılmaz düzenliydi. Kadın eli değmiş olduğu kesindi.

Kalktım. İki kişilik bir yataktı yattığım. Oldukça rahattı. Yanımda bir yastığın daha olduğunu farkettim. Gülümsedim.

Yataktan kalktım, ayak ucumda tüylü terlikler vardı. Bana göreydi. Giydim ve lavabonun yolunu tuttum.

Yüzümü yıkadım. Aynada kendime baktım.

“Bir günde insan ne kadar değişebiliyor böyle?” diye kendi kendime mırıldandım.

Mutfaktan bir ses geldi; “Omletin hazır bitanem! İşe geç kalacaksın!”

Gittim. Mutfakta inanılmaz lezzetli görünen, özenle hazırlanmış, sadece benim için olduğu belli olan bir tabakta omlet ve çeşit çeşit kahvaltılık vardı. Ve inanılmaz güzellikte, eşim olduğunu düşündüğüm bir kadın.

Farklı yemekler yiyordum belki ama damak tadım hala aynıydı, yerindeydi.

O sırada, eşim, bana: “Akşam işten erken çıkmaya bak, sana bir sürprizim olacak.” dedi. Ne sürprizi? Niye? Hiç bir anlam veremedim, ama renk vermedim. “Tabii hayatım, meraklandım şimdi.” diyebildim.

Dışarı çıktım, çıkarken anahtarımı aldım. Araba anahtarı vardı, bir de alarm kumandası. Etrafıma baktım. Hangi arabanın benim olduğunu kestirememiştim. Kilit düğmesine bastım. Çok şık bir Audi bana “Cik cik” diye ses verdi. İşte bu hoşuma gitmişti.

Arabama bindim, anahtarı çevirmeden önce durdum, ve işlemeye başladım öğrendiğim bilgileri. Bir evim, bir eşim, bir mesleğim vardı, iyi para kazandığım belliydi. Peki neden evimi, eşimin olduğunu, arabamı, çalıştığım yeri hatırlamıyordum? Kafam çok karışıktı.

Arabada gps modülü olduğunu farkettim. Arabayı çalıştırdım, gps ekranına baktım. “Nereye gideceksiniz?” sorusuna önceden kayıtlı olan “İşyerim” seçeneğini seçerek yanıt verdim. Verilen direktifler doğrultusunda yola çıkmaya başladım. İşyerime gittiğimde ne yapacağımı hiç bilmiyordum…

0 Yorum:

Yorum Gönder

Kaydol: Kayıt Yorumları [Atom]

<< Ana Sayfa