İstanbul! - 2
Sabahleyin, elde ettiğim pzizz isimli programı test etme şansım oldu, sessiz bir ortam, hiç bir kafa dağıtacak şey olmadan, gerekli şartlar hazır olduğunda, bilgisayar sizi uykuya göndermek için resmen hipnoz ediyor. 20 dakikalık energizer kanalını çalıştırdım, yol yorgunluğumu atması umuduyla.
Yatakodası ingilizcesiyle konuşan bir eleman, çok garip ama dinlendirici bir müzik eşliğinde, hipnozcuların kullandığına benzer bir yöntemle size direktifler veriyor. Siz de direktiflere uyayım derken bir de bakıyorsunuz ki hakkaten uyuyakalıyorsunuz. Yol yorgunları için birebir.
Fakat programın yan etkilerini de yaşamış bulunmaktayım. Bug olduğunu zannetmiyorum, çünkü olay benim içimde bitti. Hipnoz esnasında yarı uykulu haldeyken telefonuma bir mesaj geldiğini hatırlıyorum. Bilinçsiz bir şekilde okudum mesajı. Ardından uyku esnasında gördüğüm rüyada bulunduğum binanın önce titreten sonra zangır zangır sallayan bir depremden dolayı bana mesaj atan sevgilim ve benim başıma yıkıldığını gördüm. Demek ki neymiş? Hipnoz’u kınayacakmışız.
Kın!
Aha bu da suçlumuz.